ACIMAK -REŞAT NURİ GÜNTEKİN -ROMAN
İlkokul öğretmeni Zehra'nın babası ölmüştür.Zehra yaşlı adamın bıraktığı anı defterini sabaha kadar okur.Annesinin olumsuz tavırları yüzünden ailenin dağıldığını,babasının bu yüzden onu öğretmen okuluna gönderdiğini öğrenir.İç yüzünü bilmeden düşman olduğu babasının acılarını anlar.Zehra,artık bağışlamayı ve acımayı öğrenmiştir.
AKİF BEY- NAMIK KEMAL- OYUN
Bir deniz subayı olan Akif,Dilruba adında ahlak yönü zayıf bir kadınla evlenir.Dilruba kocasının Sinop muhaberesinde öldüğünü yalancı tanıklarla kanıtlar ve başka biriyle evlenir.Durumu öğrenen Akif,kadını hemen boşar.Öç almak amacıyla kadının evine gider ve Dilruba'nın yeni kocasıyla çatışır.İkisi de ölür. Akif'in babası da Dilruba'yı öldürür.
ANKARA -YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU- ROMAN
Üç ayrı bölümden oluşan eserin ilk bölümünde Milli Mücadele yıllarındaki Ankara'yı buluruz. İstanbul'dan gelmiş Selma Hanım,kocası Nazif Beyin etkisiyle bir zamanlar yadırgadığı Milli Mücadeleye inanmaya başlar,ancak bu sefer de kocası Sakarya Muhaberesinden korkarak kaçmanın yollarını aramaktadır.Selma,Binbaşı Hakkı Beyle mücadeleye devam eder ve yaralılara hemşirelik yapar.İkinci bölümde hürriyet yıllarının Ankara'sı anlatılır.Binbaşı Hakkı Beyle Selma evlenmiştir.Üçüncü bölümde hürriyet ruhu ile aydın gençler yetişmiştir.Bunlardan biri de Neşet Sabittir. Selma üçüncü evliliği bu gençle yapar ve mutluluğa kavuşur.
AŞK-I MEMNU- HALİT ZİYA UŞAKLIGİL
Varlıklı ve kibar Adnan Bey,genç yaştaki Bihter'le evlenir.Bihter zamanla kocasının yeğeni Behlül'e aşık olur. Behlül'ün gözü ise Nihal'dedir .Evlenmek üzerelerken Bihter ve Behlül'ün yasak aşkları ortaya çıkar. Bihter intihar eder , Behlül kaçar.
ATEŞTEN GÖMLEK -HALİDE EDİP ADIVAR- ROMAN
Edebiyatımızda Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan romanların ilkidir. İzmir in işgali sırasında kocası ve çocuğu düşman tarafından öldürülen Ayşe , İstanbul'a akrabası Peyami'nin yanına gelir. İkisinin yanına Binbaşı İhsan da katılır ve Anadolu ya geçerler , amaçları Kuvayi Milliye'ye hizmet etmektir. Bu arada hem Peyami hem de Binbaşı İhsan Ayşe'ye aşık olur. Bu aşk her ikisi için de ateşten bir gömleğe dönüşür.
ARABA SEVDASI - RECAİZADE MAHMUT EKREM -ROMAN
Üstünkörü bir eğitim görmüş Bihruz Bey bir vezir oğludur. Babası ölünce çok büyük bir servete kavuşur. Kendini eğlenceye kaptıran Behruz gönlünü Periveş adlı bir kıza kaptırır . Yalancı ve dalkavuk arkadaşı ona Periveş'in öldüğünü söyler , bu üzüntü içinde Şehzadebaşı'nda yürürken Periveş'e çok benzeyen birini görür ve onu Periveş'in ablası sanır. Bihruz'un ahmaklığını anlayan kadın , Periveş diye aradığı kişinin kendisi olduğunu söyler. Sonunda Bihruz gözünde çok yücelttiği kadının sokak yosması olduğunu anlar.
AYAŞLI VE KİRACILARI -MEMDUH ŞEVKET ESENDAL- ROMAN
Hürriyetin ilk yıllarında bir köy ağasının oğlu olan İbrahim dokuz odalı bir evi oda oda kiraya vermektedir. Ayaşlı İbrahim değişik işler yapmış , sonunda bu işte karar kılmıştır. Romanda ülkemizin değişik katlarından insanların ayrı ayrı maceraları ve birbirleriyle olan ilişkileri anlatılır.
BİR TEREDDÜDÜN ROMANI -PEYAMİ SAFA -ROMAN
Mualla okuduğu bir romanın yazarıyla tanışmak ister ve tanışır. Romancı genç kıza evlenme teklifinde bulunur , Mualla evet ya da hayır kararı veremez durumdadır. Araya Vildan adlı başka bir kadın girer , yazar ne Mualla ne Vildan der ve romanı yeni bir dönemin başlayacağı haberiyle bitirir
CEZMİ -NAMIK KEMAL- ROMAN
17.YY da yaşamış şair ve kahraman sipahi Cezmi İran a açılan bir savaşa katılır. Orada Kırım şehzadesi Adil Giray la arkadaş olur. Adil Giray bir baskında yakalanır. Şahın karısı Şehriyar , Adil Giray'a aşık olur. Adil Giray ise şahın kız kardeşi Perihan'a aşık olmuştur. Şehriyarın bir oyunu sonunda Adil Giray ve Perihan ölür , Cezmi ise yaralanır.
ÇALIKUŞU- REŞAT NURİ GÜNTEKİN -ROMAN
Feride , küçük yaşta anasını babasını kaybeder. Teyzesinin yardımıyla yatılı okula gider. Çok haşarı olduğu için ona Çalıkuşu adı takılır. Yazları teyzesinin yanına gider. Zamanla teyzesinin oğlu ile aralarında aşk başlar. Evliliğe kısa bir süre kala Kamuran'ın başka bir kızla ilişkisi olduğunu öğrenir. Her şeyi bırakır kaçar. Anadolu'nun değişik yerlerinde öğretmenlik yapmaya başlar. Daha evvel tanıştığı ihtiyar doktor Hayrullah Beyle Kuşadası'nda yine karşılaşırlar. Aralarındaki dostluk dedikodulara neden olunca formalite bir evlilik yaparlar. Hayrullah Bey Feride'nin günlüğünü okur ve saklar . Kendisi ölünce Kamuran'a verilmek üzere bir zarfı Feride'ye verir. Hayrullah Bey ölünce Feride zarfı götürür. Kamuran zarfı alır ve her şeyi öğrenir. Bir daha ayrılmamak üzere Feride'yle evlenir.
DAMGA- REŞAT NURİ GÜNTEKİN- ROMAN
2. Abdülhamit devri paşalarından birinin oğlu olan İffet babasıyla birlikte Midilliye gider. Babası ölünce İstanbul'a döner ve hukuk eğitimi almaya başlar. Çocuklarına ders verdiği Cemil Kerim Beyin karısı Vedia ile aralarında aşk başlar. Bir gece yakalanınca eve hırsızlık için geldiğini söyleyen İffet , mahkum olur. Hapisten çıkınca sabıkasından ötürü işsiz kalır. Bu arada kocasından ayrılan Vedia ile karşılaşır ve evlenme teklif eder. Vedia hırsız damgası yemiş biriyle evlenemeyeceğinin söyler . Roman İffetin bir itirafıyla son bulur.
DEVLET ANA- KEMAL TAHİR- ROMAN
Eser adını roman kahramanı Devlet Hatundan alır. Dört bölüme ayrılmış olan eserde Osmanoğullarının ortaya çıkış yılları , savaşçı dervişler , hilebaz keşişler , Şeyh Edebali , Yunus Emre gibi kişileriyle maceranın , aşkın , inancın , tarih - masal potasında eritilmesiyle yazıya dökülmüş biçimidir.
DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU -PEYAMİ SAFA- ROMAN
İstanbul'da küçük bir evde yaşayan , sekiz yaşından beri bacağındaki kemik hastalığından dolayı hastane hastane dolaşan genç , Erenköy'de akrabası olan emekli paşanın kızı Nüzhet'i sever. Nüzhet ise Ragıp adlı bir doktorla evlenecektir. Eserde roman kahramanının adı hiçbir yerde geçmemektedir. Roman gencin hastaneden çıkarılmasıyla sona erer.
EYLÜL- MEHMET RAUF -ROMAN
Süreyya Bey ve Suat Hanım beş yıldan beri evlidir. Süreyya'nın arkadaşı Necip aile dostlarıdır. Necip Suat'a çok değer vermektedir. Bu değer veriş zamanla sevgiye dönüşür. Bu sevgi karşılıksız değildir. Ancak her ikisi de Süreyya'ya ihanet edebilecek yaradılışta değillerdir. Zamanla bu aşk şiddetlenir. Bir gün köşkte çıkan bir yangında Suat içerde kalır. Necip onu kurtarmak için evin içine girer ve her ikisi de yangında ölür.
FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ -AHMET MİTHAT- ROMAN
Felatun Bey kız kardeşi Mihriban gibi nazlı büyütülmüştür. Görünüşte memurdur; ama günlerini gezip tozmak ve eğlenmekle geçirmektedir. Babasından kalan mirası yabancı bir aktris uğruna harcayınca hayatı ve hatasını anlar. Rakım ise Tophane kavaslarından birinin oğludur. Babasını kaybedince zor şartlar içinde ortaokulu bitirir. Kitap çevirmeye başlar. Yaşı küçük bir cariye satın alır ve ona okuma yazma öğretir. Piyano dersleri verir daha sonra da Canan adlı bu kızla evlenir.
GÜLNİHAL- NAMIK KEMAL- OYUN
Tanzimat'ın ilk yıllarında Rumeli de sancak beyi olan Kaplan Paşa zalim biridir. Kardeşlerinin çocukları olan İsmet ile Muhtar birbirlerini sevmektedir. Kaplan Paşa Muhtarı halk tarafından çok sevildiği için kıskanır. Muhtarı yok etmek amacıyla hilelere başlar ve iki gencin arasını açar. Sonunda gerçek anlaşılır . İki gencin kavuşmasına İsmetin dadısı Gülnihal yardım etmiştir.
HANDAN HALİDE EDİP ADIVAR ROMAN
Refik Cemal , Neriman'la evlidir. Handan Neriman'dan üç yaş büyüktür ve kardeş çocuklarıdır. II. Abdülhamit döneminde ihtilalci gençlerden olan Nazım, Handan ile evlenmek ister. Handan kabul etmez. Hüsnü Paşa adlı biriyle evlenir. Bu arada Nazım tutuklanmış , Handana iki mektup bırakarak intihar etmiştir. Handan kocasıyla Londra da bulunmaktadır. Bu sırada Refik Cemal konsoloslukla Londra'ya gider , orada Handan ile tanışır ve aşık olur. Handan beyin hummasına tutulur. Refik Cemal onun başından ayrılmaz, Handan iyileşince Refik Cemale sevgisini dışa vurur fakat çektiği vicdan azabından ölür.
İNTİBAH YA DA SERGÜZEŞT-İ ALİ BEY -NAMIK KEMAL- ROMAN
Ali Bey zamanın meşhur kadınlarından Mahpeyker'le tanışır. Annesi oğlunu korumak için Dilaşup adlı bir cariye alır. Terk edileceğini anlayan Mahpeyker Dilaşupa iftira atar , Ali Beyi öldürtmek için batakhaneye getirir. Orada bulunan Dilaşup Ali Bey'i ölümden kurtarır ama kendisi ölür. Ali Beyde Mahpeyker'i öldürür. Kendisi de hapiste ölür.
KARABİBİK -NABİZADE NAZIM- ROMAN
Olay Antalya ili Kaş ilçesinin Beymelik köyünde geçer. Babasından kalan tarlanın dört dönümünü komşusuna satmış olan Karabibik kalan sekiz dönümlük kısmı Yosturoğluna kaptırmamak için direnmektedir. Komşu Terme köyündeki Rum bakkal Yani'den borç alarak bir öküz satın alır. Tarlasını sürer. Yosturoğlu da aralarındaki çekişmeyi unutup Karabibiğin kızı Huriyi yeğeni Hüseyin'e ister. Karabibik mutludur. Bir süre sonra hastalanır , ancak kızının mürüvvetini gördüğü için huzurludur.
KİRALIK KONAK Y.KADRİ KARAOSMANOĞLU ROMAN
Eski nazırlardan Naim Efendi , kızı Sekine, damadı Servet , torunları Seniha ve Cemil ile aynı konakta yaşamaktadır. Damadı lükse düşkün bir adam , Seniha serbest yetişmiş bir kızdır. Senihanın çevresinde Faik ve Hakkı Celis adlı iki genç vardır. Seniha Faikten hamile kalır. Naim Efendi sarsılır. Hakkı Celis cepheye gider. Seniha ise Avrupa'ya gider. Hakkı Celis şehit olur. Bunu öğrenen Naim Efendi hızla çöken bir dünyada yapayalnız kalır.
KIRIK HAYATLAR HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ROMAN
Ömer Behiç ailesine bağlı bir doktordur. O dönemin yozlaşmış ailelerinden birinin kızı olan Neyyir doktoru baştan çıkarır. Ailesiyle gizli ilişkisi arasında bocalayan Ömer Behiç , küçük kızı Leyla'nın menenjitten ölmesi üzerine bunu ilahi bir uyarı kabul eder ve ailesine döner.
KUYUCAKLI YUSUF- SABAHATTİN ALİ - ROMAN
1903 senesi sonbaharında Aydının Nazilli ilçesi Kuyucak köyünde eşkıyalar bir evi basar ve karı-kocayı öldürür. Soruşturmaya gelen kaymakam dokuz yaşındaki Yusuf'u evlat edinir. Kaymakam , karısı Şahinde'nin yüzünden kendisini içkiye ve kumara vermiştir. Fabrikatör Hilmi Beye üç yüz yirmi altın borçlanmıştır. Zamanla Yusuf ve kaymakamın kızı Muazzez büyür. Kasaba kabadayısı Şakir , Muazzezi rahatsız edilince Yusuf tarafından dövülür. Daha sonra kaymakam Yusuf ile Muazzezi evlendirir. Yusuf'u Edremit'e tahrirat katibi yapar. Bir süre sonra gelen yeni kaymakam Şakir'in ve babasının yakın dostudur. İzzet Bey adındaki bu yeni kaymakam Yusuf'u görevden alır ve süvari tahsildarı yapar, artık Yusuf sürekli dışarıdadır. Bu arada Şahinde Hanımın evi kaymakam ve ileri gelenlerin çalgı çengi yeri olmuştur. Muazzez de iffetini yitirmek üzeredir. Bir akşam Yusuf eve gelir , evdeki herkesi öldürür. Karısını gömen Yusuf atını atlar ve dağlara gider.
KÜÇÜK AĞA- TARIK BUĞRA- ROMAN
17 yaşında İstanbul'da Fatih medresesinde olan Mehmet Reşit Efendi , toplumun padişaha daha sıkı bağlanması için Dahiliye Bakanlığınca Akşehir'e gönderilir. Orada İstanbullu Hoca diye anılır. Halkın padişaha bağlı kalmasını sağlar. Kuvayi Milliye'yi engellediği için hakkında vur emri çıkar. İstanbullu Hoca , Çakırsaraylı çetesine sığınır. Çerkez Ethem'in ortanca kardeşi Tevfik Beyin bir müfrezesinin başına geçer. Bu arada Çolak Salih onu vurmak için görevlendirilir. Ancak İstanbullu Hoca gerçekleri görmeye başlamıştır.Çolak onu vurmaz, ikisi birden Kuvayi Milliye'yi baltalamaya çalışan gruplara karşı mücadeleye başlarlar. Böyle bir mücadelede Hocanın sağ kolundan vurulmasıyla roman sona erer.
MAİ VE SİYAH HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ROMAN
İstanbul da orta halli bir ailenin çocuğu Ahmet Cemil , mülkiyeyi bitireceği sırada babasını kaybeder , ailesinin geçimini sağlayabilmek için dersler vermeye başlar. Bu arada büyük ümitler verdiği eserini tamamlamaya çalışmaktadır. Ümitleri bir süre sonra ümitsizliğe döner. Kız kardeşi İkbal kocasının eziyetleri sonucunda ölür. Sevdiği kadın Lamia başkasıyla nişanlanır. Eseri beklediği ilgiyi görmez. Ahmet Cemil kitabını yakar , annesini de alıp bir gemiyle İstanbul'dan ayrılır. Yemende bir ilçe kaymakamlığı görevini kabul eder ve oraya gider.
MÜREBBİYE -HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR -ROMAN
Matmazel Angel aşıklarının biriyle İstanbul'a gelmiş bir Parislidir. İki ay sonra yüzüstü bırakılır. Fransız bir ailenin yardımıyla Dehri Efendinin konağına girer ve onun çocukları Nezahat ve Nazmiye öğretmenlik yapmaya başlar. Bir süre sonra ailenin erkeklerini baştan çıkarma planları yapan Angel , aptal torun Sami'den başlayarak ailenin reisi Dehri Efendiye kadar tüm erkekleri baştan çıkarır.
SERGÜZEŞT- SAMİPAŞAZADE SEZAİ- ROMAN
Esircilerin Kafkasya'dan getirdikleri Dilber , dokuz yaşında İstanbul'da bir eve 40 liraya satılır. Evin hanımı ve zenci halayık Taravet çocuğa acımasız davranır. Evin reisi memuriyet için Anadolu'ya gideceğinden evin fazla eşyalarıyla birlikte Dilberi de 65 liraya esirciye satar. İleride fazla para etmesi için ut çalmayı , şarkı söylemeyi de öğrenen Dilber , bir süre sonra 150 liraya Asaf Paşanın konağına satılır. Konağın oğlu Celal , Dilbere aşık olur. Bunu öğrenen annesi Dilberi evden uzaklaştırır. Dilber bu kez Mısır da zengin bir Mısırlının cariyesi olmuştur. Kapatıldığı evden kaçmak üzereyken paniğe kapılır, kendini Nil nehrine atar.
SİNEKLİ BAKKAL- HALİDE EDİP ADIVAR- ROMAN
II. Abdülhamit devrinde Aksaray'da Sinekli Bakkal Mahallesinde imamın kızı Emine , aynı mahalleden orta oyuncu Tevfik ile babasının karşı çıkmasına rağmen evlenir. Tevfik zenne rolüne çıktığı için Kız Tevfik diye anılmaktadır. Bir süre sonra bu yüzden ayrılırlar . Ayrıldıktan sonra Rabia isminde bir çocukları dünyaya gelir. Tevfik ünlü bir sanatçı iken İstanbul'dan sürgüne gönderilir. Bu sırada Rabia sesi ile herkesi büyülemektedir. Kuran ve mevlit okumakta üstüne kimse yoktur. Tevfik sürgünden döner , kızını yanına alır . Ancak bu seferde Genç Türkler adlı bir gruba yardım ettiği için Şama sürülür. Rabia ise Müslüman olan piyano öğretmeni Peregrini ile evlenir. 1908 meşrutiyet ilanından sonra Tevfik sürgünden döner , Sinekli Bakkal Mahallesinde eski mutlu günlere dönülür.
SODOM VE GOMORE -Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU - ROMAN
Mütareke dönemindeki İstanbul'da sosyal yaşam anlatılmıştır. Romanda Sami Bey ve ailesi ile bu aileyle ilişkili yerli ve yabancı kahramanlar anlatılır. Tek olumlu kahraman Leyla'nın nişanlısı Necdet'tir. NOT: Sodom ve Gomore Ürdün'de günahkarlıkları yüzünden Tanrının gazabına uğrayarak yerle bir edilmiş iki şehrin adıdır.
ŞAİR EVLENMESİ İBRAHİM ŞİNASİ EFENDİ - OYUN
Türk tiyatrosunun basılı ilk metni olan bir perdelik komedide şair Müştak Bey , sevgilisi Kumru Hanım yerine onun çirkin ablası ile nikahlanır. Şiar gerdek gecesi işi anlar. Nikahı kıyan imam Ebüllaklaka'ya rüşvet vererek , durum düzeltilir. İmam yaşça büyük olan kızı değil , boyca büyük olan kızı nikahladığını söyler ve durum düzelir.
ŞIPSEVDİ- H.RAHMİ GÜRPINAR- ROMAN
Meftun kalabalık bir ailenin oğludur. Parasızlık yüzünden zengin Kasım Efendiye damat olmak ister. Entrikalar sonunda Kasımın kızı Edibey'i alır. Meftunun kız kardeşi Lebide ise Kasım Efendinin oğlu Mahir ile evlendirilir. Kasım Efendinin servetini ele geçirmek isteyen Meftun , Mahiri kullanır. İş öğrenilince Mahir evlatlıktan reddedilir. Meftun Parise kaçar , Edibe ise babası Kasım Efendinin yanında kalır. Edibe eve erkek almaya başlayınca Kasım Efendi felç geçirir. Meftun ise servetin peşinde olduğu için eski karısıyla yeniden evlenme planları yapmaya başlamıştır.
TAAŞŞUK-I TALAT VE FITNAT- ŞEMSETTİN SAMİ - ROMAN
Annesi tarafından büyütülen Talat, Fıtnat adında bir kıza aşık olur. Kadın giysileri giyerek kızın evine gider ve onunla konuşur.Üvey babası ise Fıtnat'ı zengin biriyle evlendirir.Evlendiği Ali Beyin vaktiyle annesini terk eden babası olduğunu kendisini vurduktan sonra yaralıyken öğrenen Fıtnat ölür,onu Talat'ın ölümü izler.Fıtnat'ın öz babası olduğunu öğrenen Ali Bey çıldırır ve ölür.
VATAN YAHUT SİLİSTRE -NAMIK KEMAL - OYUN
İslam Bey savaş çıkınca nişanlısı Zekiye ile vedalaşır ve cepheye gider.Zekiye erkek kılığına girerek Adem adıyla gönüllüler arasına katılır. Silistre kalesi komutanı Sıtkı Bey,Ademi çelimsiz bulur ve geri göndermek ister,ama Adem kabul etmez.İslam Bey yaralanır, Abdullah Çavuş ve Adem düşman cephaneliğini havaya uçurur,kale kurtarılır.Ademin kimliği ortaya çıkar.Sıtkı Beyin daha önce öldüğünü sandığı babası olduğunu öğrenen Zekiye,zafer sevinci içinde İslam Beyle evlenir.
YABAN- YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU -ROMAN
Birinci Dünya Savaşında bir kolunu kaybeden Yedek subay Ahmet Celal işgal altındaki İstanbul da yaşayamayacağını anlayınca emir eri Mehmet Ali'nin çağrısına uyar Haymana Ovasında Porsuk Çayı kenarındaki Mehmet Alinin evine gider . Köylülerle dost olmak istediği zaman köylülerin ona yabancı gözüyle baktığını anlar . Köylüler ona yaban adını takmışlardır. Mehmet Ali yeniden askere alınır. Köy Yunan işgaline uğrar , Ahmet Celal köyde geçen günlerini yazdığı defterini Mehmet Alinin yengesi Emine'ye teslim ederek oradan ayrılır. Bu defter daha sonra kenarları yanmış bir biçimde yıkıntılar arasında bulunur. Defterdeki yaban romanıdır.
YAPRAK DÖKÜMÜ- REŞAT NURİ GÜNTEKİN -ROMAN
Suriye ve Anadolu'da 25 yıl çalışan daha sonra işine son verilen memur Ali Rıza Bey , karısı , üç kızı ve oğluyla , İstanbul da geçim zorlukları içinde yaşamaktadır. Sırasıyla oğlu Şevket , kızları Necla ve Leyla yaşadıkları olumsuz olaylar sonucu aileden koparlar. Leyla'nın iffetsiz bir hayat yaşadığını öğrenen Ali Rıza Bey felç geçirir. Babasını hastaneden Leyla çıkarır ve yaşadığı eve götürür. Ali Rıza Bey Leyla'nın yanında için için bir utancı ve kendi kırık hayatını yaşamaya başlar.
ZAVALLI ÇOCUK -NAMIK KEMAL - OYUN
Şefika , babası Halil Beyin öksüz bir akrabası olduğu için yanına aldığı Ata ile birlikte büyümüştür. Bir süre sonra zengin bir paşa ile evlendirilen Şefika , gönlü Atada olduğu için bu acıya dayanamaz ve hastalanır. Kısa süre içerisinde verem , Şefika'yı ölümün eşiğine getirir. Okuldan izinli gelen tıbbiye öğrencisi Ata , Şefika'nın ölmek üzere olduğunu görünce , eczaneden aldığı zehri içer , ikisi birlikte ölürler.
ZEHRA- NABİZADE NAZIM - ROMAN
Olay 1890 yılında İstanbul da geçer , tüccar Şevket Efendi kızı Zehra'yı katibi Suphi ile evlendirir. Suphi'nin annesi , yardımcı olsun diye Sırrıcemal adında cariyeyi eve getirir. Zehra'nın kıskançlıkları başlar , bu kıskançlıklardan bıkan Suphi Zehra'yı boşar ve Sırrıcemal'le evlenir. Zehra intikam almak için Ürani adlı çok güzel bir Rum kızını Suphiyi baştan çıkarmak için görevlendirir. Suphi bu tuzağa düşer , Sırrıcemal intihar eder , Zehra bu sefer mağazadaki yeni katip Muhsinle evlenir. Suphi beş parasız kalmış ve tulumbacı olmuştur. Üraniyi öldürür ve Trablusgarb'a sürülür. İkinci kocasıyla da mutlu olamayan Zehra kocasının ölümünden sonra tek başına kalır. Bir gün Mahmutpaşa yokuşundan inerken yol ortasında yoksul bir kadının öldüğünü görür. Bu kadın Suphi'nin annesidir. Duruma çok üzülen Zehra hastalanır ve vicdan azabı içinde ölür.