Neden Öğrencisin???
Birçok kişi elde ettiği imkan ve başarıyı eğitime borçludur. Eğitim yoluyla insanın sahip olacağı meslek çok kere kişiyi ruhsal açıdan doyurur ve maddi olarak rahatlatır. Bu durumun sağlayacağı imkanlar kişinin hayattan daha fazla zevk almasını mümkün kılar.
İyi bir eğitim hayat standardını yükseltir. Yükseköğretim hayattaki çeşitli olaylar arasındaki gerçekleri, bağlantıları ve ilkeleri görmek ve anlamak becerisini kazandırır. İyi bir eğitim aynı zamanda kişide yeni ilgi alanlarının gelişmesine yardım ederek hayatı daha zevkli ve ilginç kılar.
Eğitim insanın bilerek düşünce üretmesine ve yaratıcılığa yönelmesine imkan verir. İnsanın kafasındaki kalıpları kırmasına ve dünyaya daha esnek ve geniş açıdan bakmasına imkân verir. Eğitim olmaksızın insan bildikleriyle sınırlı kalır, dünyanın zenginliliğini ve çeşitliliğini mutlaka kendi kafasındaki kalıplara oturtmak için çaba harcar. Buna "Yüzeysellik" denir. Yüzeyselliği aşmak ancak eğitimle, okumakla ve okuduğunu özümlemekle mümkün olur. Bilgi farklılık yaratan farktır.
Eğitim hayatın inceliklerini görmeyi sağlar. Hayatın zevki çeşitliliğindedir. Ayrıca yükseköğretim görmenin önemli avantajlarından biri de kişiye farklı ilgilere, becerilere, görüş ve inançlara sahip insanlarla bir araya gelme imkanı vermesidir. Böylece insanın kendi ufkunu genişletmesi, yeni sentez ve yorumlara gitmesi mümkün olur.
Böylesine farklı insanlarla bir araya gelmek, kişiye aynı zamanda dünyanın sonsuz çeşitliliğini algılama fırsatı verir. Eğitim yoluyla insan, bireysel farklılıkları anlamayı, hoş görmeyi ve bundan yeni sentezler yaparak, yaşamın tadına varmayı öğrenir. Eğitim, yaşamı kontrol etmeyi kolaylaştırır. Yüksek öğretime başlamak kişiye daha büyük bir güven ve sorumluluk kazandırır. Kişiye bağımsız düşünme becerisini geliştirmek için yardımcı olur. Genç birey problemleri kendisinin de çözebileceği konusunda güven kazanır.
Böylece daha evvel yapılmış ve söylenmiş olanlara sadece karşı çıkmak veya onları körü körüne kabullenmek yerine, genç birey kendi çözümlerini geliştirme şansına sahip olur.
Üniversite eğitimi yapmakla kişinin amacı; zihinsel açıdan zevk verecek ve ekonomik açıdan imkan sağlayacak bir işe girmek, aylık gelirini ve toplumsal statüsünü yükseltecek yeni bir hayata geçmek, iyi eğitilmiş bir insan olmak, yeni şeyler öğrenmek, zihinsel açıdan beslenmek, kendine güvenini artırmak, ufuklarını genişletmek v.b olmalıdır. Amaçsızlık, sadece anne ve baba istediği için okumuş olmak,arkadaşlar gidiyor diye üniversiteye gitmek istemek kişinin yanlış amaçlar peşinde olduğunu gösterir.
Eğitimin başarısı, hayat ve iş başarısını tam olarak temsil etmese de, bir yönetici eleman seçerken seçime, eğitim hayatındaki notları yüksek olanların başvurularını bir yana ayırarak başlar ve sözlü görüşmeye bunları çağırır. Çalışmaya başladıktan sonra kişinin kurum içindeki statüsü ve gelişimi kendi performansına bağlıdır. Ancak işe kabulde iyi notlar, çeşitli sertifikalar ve parlak bir eğitim geçmişi, temel belirleyicidir.
Eğitim döneminde olan gençlerin, hayatlarının bütününü gerçekten anlamlı yaşayabilmeleri için "öğrenmenin", “bilgilenmenin” ve bunların sonucu ulaşılacak olan “donanımın”, hayatında ne iş yaparsa yapsın, onu sevmesini ve ondan zevk almasını sağlayacak olan esas faktör olduğuna inanmaları gerekir.
Düşünme ufkunu genişletmek için iyi bir eğitim, okumak ve daha çok bilmek bugüne kadar keşfedilmiş tek yoldur. Topluma katkıda bulunabilmek için de bireyin kendisinin olgunlaşması gerekir. Olgunlaşmadan insan ancak canını vererek topluma katkıda bulunabilir. Oysa artık günümüzde canını değil, beynini adayarak topluma katkıda bulunacak gençlere ihtiyaç vardır. Kahramanlara ihtiyaç göstermeyen bir toplum yaratmak, iyi eğitim görmüş gençlerin çabalarıyla mümkün olacaktır.