(
Dalma sayfasından yönlendirildi)
Atlama, belirli bir yükseklikten atlayıp, havada estetik hareketler yaptıktan sonra suya dimdik girmeye dayanan spor dalı. Genellikle balıklama yapılan atlayış sırasında ayrıca çeşitli jimnastik ve akrobasi hareketleri gerçekleştirilir.
19. yüzyıla kadar atlama deyince akla gelen çivileme atlayışlardı. Taklalar, burgular ya da ters atlayışlar bilinmezdi. Daha sonra özellikle panayırlarda gösteri yapan cambazların gayretleriyle birbirinden ilginç atlama stilleri geliştirildi. 1900'lü yıllardan itibaren atlama cimnastikle yüzmenin birleştiği bir spor dalı haline geldi. İlk kez 1904 yılında olimpiyat programına alınan atlamada yarışmalar bugün iki dalda yapılmaktadır. Bayanlar 1912'den bu yana kule atlamada, 1920'den bu yana ise tramplen atlamada olimpiyatlarda yarışmaktadırlar. 2000 yılından beri her iki atlama branşında senkronize (çiftler) atlayışlar da düzenlenmektedir.
- Tramplen atlama; yarışmalarda tramplen atlayışları, su yüzeyinden 5 ya da 10 m yükseklikteki sabit bir platformla 1 ya da 3 metre yükseklikteki esnek sıçrama tahtasından yapılır. Olimpiyat Oyunları'nda yalnızca 10 m'lik platformlarla 3 m'lik sıçrama tahtaları kullanılır. Yarışmalarda en az üç hakem sıçrama, bedenin havadaki durumu, öngörülen haraketlerin yürütülüşü ve suya dalış gibi noktaları dikkate alarak her atlayışa puan verirler. Her atlayış için verilen puanlar toplanır ve hareketin zorluk derecesiyle çarpılır. 11 atlayış sonunda en yüksek puanı toplayan sporcu birinci olur. Erkekler 5'i zorunlu 6'sı serbest toplam 11, bayanlar ise 5'i zorunlu, 5'i serbest toplam 10 atlayış yaparlar.
- Kule atlama, tramplenden farklı olarak üzerinden atlanan platform yaylanmaya müsait değildir ve sudan yüksekliği 10 metredir. Sporcular tramplen atlamada olduğu gibi değerlendirilen 10 atlayış yaparlar.
Yarışmalarda atlayışlar beş grupta gerçekleştirilir; ayrıca yalnızca sabit platformdan el üstü duruşla atlayışlar da yapılır. Birinci grupta yer alan atlayışta sporcu yüzü suya dönük olarak tahtanın ya da platformun ucundan atlar ve öne doğru yarım ya da daha fazla sayıda perende atarak suya dalar. İkinci grupta sırtı suya dönük duran sporcu sıçrar ve havada ters perende atarak suya dalar. Üçüncü grupta yüzü suya dönük atlayan sporcu havada dönerek yüzü tramplene dönük durumda suya dalar. Dördüncü grupta platformun ucundan suya dönük atlayan sporcu, havada döndükten sonra gene yüzü tramplene dönük suya dalar. Beşinci gruptaki burgulu atlayışta, sporcu önceki dört gruptaki atlayışlardan birini yaparken, aynı zamanda üç dönüşle birlikte öne doğru bir buçuk perende atmak gibi çeşitli hareketleri de gerçekleştirir.
Listede yer alan atlayışların çoğu üç ayrı konumda gerçekleştirilebilir. Bunlar düz, pike ve çömelme konumlarıdır. Birincisinde diz ve kalçalar düz tutulur; ikincisinde dizler düz tutulur, ama beden kalçadan kıvrılarak öne eğilir; üçüncüsünde ise hem kalça, hem de dizler kıvrılır ve beden bir topu andırır. En karmaşık atlayışlar bu konumların herhangi bir bileşiminden oluşan serbest konumda gerçekleştirilebilir.
Olimpiyatlar gibi büyük organizasyonlarda sporcu sayısı fazla olduğu için eleme turu yapılır ve elemeler sonrasında ilk 12 sırayı alanlar finale yükselir. Şampiyonalar ve olimpiyatlar'da, atlama branşı yüzme, senkronize yüzme ve sutopu yarışmaları ile aynı organizasyonun birer parçasıdır.
Olimpiyatlarda Dalma: Bayan: 10 m Platform, 10 m Senkronize Platform, 3 m Senkronize Tramplen, 3 m Tramplen. Erkek: 10 m Platform, 10 m Senkronize Platform, 3 m Senkronize Tramplen, 3 m Tramplen.
Dalıcılığın Tarihçesi:
Bilinmeyenin çekiciliği, doğayı tanıma ve karşı koyma isteği, ekonomik, ticari ve askeri nedenler sonucu insanoğlu sualtını keşfetmek ihtiyacı hissetmiştir.
Nefes tutularak yapılan dalışların kökeni tarih sayfaları içinde kaybolmuşsa da ilk insanların yiyecek temini için daldıkları bilim adamlarınca tespit edilmiştir. Ticari olarak inci ve sünger için dalışlar günümüzde de devam etmekte, Kore ve Japonya da AMA adı verilen kadın dalgıçlar halen çalışmaktadır.
Askeri amaçlı dalışlar ise M.Ö. 1194 – 1195 yıllarında Truva savaşları sırasında başlamış olup ilk faaliyetler ise düşman gemilerinin halatlarını kesmek yada gemilerin altında delikler açmaktan ibaretti. Romalılar zamanında ise dalgıçlara karşı gemiler halat yerine zincir kullanmaya başladılar.
17 ve 18. YY da seyyahlar; Amerika yerlilerinin 30 metrelere kadar dalabildiklerini sabahtan akşama kadar onlarca kez dalış yaptıklarını gözlemlemişlerdir.
Temel Dalış Malzemeleri
ABC Malzeme
Gerek nefes tutularak gerekse de SCUBA ile yapılan dalışlarda kullanılan en temel malzeme Maske, Snorkel ve Palettir. Bu temel donanıma ABC adı verilir.
MASKE :
Ortamdaki ışık objelerden yansıyarak gözbebeğimizden geçerek gözün arka tarafındaki retina üzerinde objenin şeklini düşürür. Böylece görme gerçekleşir. Bu sistem odak noktaları ışığın havadaki kırılma indeksine göre düzenlenmiştir.
Su, havaya göre çok daha yoğun bir ortamdır. Işığın sudaki kırılma indeksi havaya göre farklı olmasından dolayı objenin şekli tam olarak retina tabakası üzerine düşmez ve bulanık bir görüntü oluşur. Maske, daha doğrusu maskenin camı ile göz arasındaki hava sayesinde net bir görüş sağlanır.
Maskede Aranılacak Özellikler :
1-) Maskesiz yaklaşık 170 derecelik bir görüş açısına sahipken, maske ile bu açı 140 derece civarına düşer. Maske seçerken görüş açımızı daha fazla daraltmayacak bir maske tercih edilmelidir.
2-) Maskenin iç hacmi küçük ve burnu da içerisine alacak şekilde olmalıdır. Yüzücü gözlükleri burunu dışarıda bıraktığından dalış için uygun değildirler.
3-) Maskenin camı ısıl işlemde geçirilmiş yani Tempered cam olmalıdır.
4-) Maskenin kayışları çift bantlı kolay ayarlanabilir ve tercihen oynar başlıklı olmalıdır.
5-) Yüz yapısına uygun olmalıdır. Maske seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli konu, maskenin kayışlarını kafamıza geçirmeden maskeyi yüzümüze yerleştirip burnumuzdan nefes çekerek içindeki havayı boşalttığımızda yüzümüzde vakumlanıp durması gerekir. Nefes çekmeye devam ettikçe hava gelmemesi gerekir. Maske bu konumdayken düşüyor ya da hava gelmeye devam ediyorsa bu maskenin yüzümüze uygun olmadığı anlamına gelir. Hava geçen yerden dalış esnasında su da geçeceğinden dalışta maskemiz su alacaktır.
6-) Numaralı gözlük kullanan dalıcılar (miyop) özellikle 1.5 – 2 numaradan sonra optik cam kullanma ihtiyacı duyabilirler. Çift camlı olarak adlandırılan maskelere genellikle optik cam takılabilir. Ama üretici firmanın her çift camlı modeline de optik cam uymayabilir. Maske satın alınırken satıcıdan onay alınması gereklidir. Lens de kullanılabilir ancak geçirgen ve yumuşak lensler tercih edilmelidir. Göz bebeği ile lens arasında hava kalmamalıdır. Sakınca ve risklerinden dolayı lens kullanımı tavsiye edilmez.
7-) Maskenin yüze temas eden kısmı tercihen silikon olmalıdır. Silikon malzemeler şeffaf, siyah ve metalflex renklerde olabilir.
Yeni maskelerde yaşanan en önemli problem ise buğu yapmalarıdır. Bu sorun en pratik olarak maskenin iç tarafındaki cama tükürülüp, ovalanarak ve suda çalkalanarak çözülür. Piyasada satılan buğu önleyici sprey yada sıvılar yeni maskelerde bazen yeterli olmayabilir. Bir diğer çözüm yolu ise maskenin iç taraftaki camının üzerine beyaz diş macunu sürülüp iyice sıvanır, dalış yapılacak günü sabahında ise maskedeki diş macunlarını yıkamak başlangıçta oluşacak buğu problemini en aza indirecektir.
PALET :
Sualtında ve yüzeyde dalıcılar sürtünme kat sayısı yüksek malzemeler kullanmak zorunda olduğundan yüzebilmek için palet kullanmak zorundadırlar. Dalıcının su içerisindeki hareketini sağlayan en önemli araç, bacağın ayak doğrultusunda uzamasını sağlayan palettir. Ayağa oturan kısım ve pala adı verilen uzantısı olan iki kısımdan meydana gelmekle beraber paletleri pala yüzeylerine göre 3’e ayırabiliriz.
a- Düz yüzlü b- Kanallı c- Off-set
Düz Yüzlü Paletler : Genellikle tek, çift veya üç değişik malzemenin birlikte kullanılmasıyla üretilirler. Başlangıç aşamasındaki dalıcılar için uygundur. Deneyim arttıkça hız ve manevra kabiliyetine ihtiyaç duyulacağından kanallı paletler yönelmek ihtiyacı doğacaktır. Satıh yüzmelerinde yorucu olabilir.
Kanallı Paletler : Genellikle tüplü dalış için dizayn edilip tek malzemeli olarak imal edilmişlerdir. Suyun direncini azaltıp, hızı arttırmak için pala kısmına kanal yada kanallar açılmıştır. Kanal yapısı uygun değilse performansı düşürme etkisi yaparlar.
Off-Set Paletler : Uzun ve geniş palalı olup, apnea da denilen nefesli dalışlarda gerekli olan yüksek hızı sağlarlar. Ancak, SCUBA dalışlarında hareket serbestliğini kısıtlayacağından pek tercih edilmezler. Uzun palalı paletler kramplara neden olabilirler.
Ayrıca paletleri açık ve kapalı tip olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Kapalı paletler daha ucuz ve çoğunlukla hafif, kolay kullanımlıdırlar. Soğuktan korunmak için dalıcılar patik giymeleri gerekir, kolay giyilebilmesi için fermuarlı, kıyıda veya teknede yürürken zarar görmemek için tabanlı patiklerin tercih edilmesi faydalıdır, kapalı paletler çıplak ayağa giyilmesi gerektiğinden tabanlı patikle giyilemezler. Bu durumda da açık tip palet kullanılması gereklidir. Kapalı paletler tüplü dalış için dizayn edilmiş daha performanslı paletlerdir. Pahalı olmaları ve patik maliyeti getirmeleri dezavantajlarıdır.
AĞIRLIK KEMERİ :