Beden Eğitimi Ve Eğitim Portalı
  Tenis
 



TENİS












Tenis Kortu



Küçük bir topun raketle vurularak oyun alanının orasına gerilmiş olan file üzerinden karşı sahaya atılmasıyla oynanan spor dalıdır.Tenisin kökeni kimilerine göre antik Roma döneminde, çıplak ya da eldivenli el ile oynanan "tringon" adı verilen oyuna dayanır. Diğer bir görüş ise benzer bir oyunun ilk kez Meksika'da Toltec yerlileri tarafından oynandığı ileri sürülmektedir. Mısır ve İspanya'da bulunan fresklerde ve Rönesans dönemi İtalya'sından kalma resimlerde, "giocco del pallone" ve "juego de pelota" isimleri altında, benzer esaslara dayanan oyunların duvarla çevrili alanlarda oynandığı görülmektedir.

TENİS

Bir çok mağara resimleri, hedef oyunları oynayan insanlar resmeder. Tarih öncesi yazıtlarda ise insanların birbirlerine top attıkları bazı oyunlardan sözedilir.

Zaman geçtikçe insanlar ve oynadikları oyunlar daha gelişti ve karmaşıklastı.Gerçek tenis bin yıl kadar önceye dayanır. 1874'te Binbaşı Walter Clapton Wingfield bu oyunda zengin olabilme fırsatları sezinledi ve "Sphairistike" ismiyle bu oyunun patentini aldı, daha sonraları bu isim "çim tenisi" haline dönüştü. 1872'de Binbaşı Harry Gem ve Augurio Pereira'nın Leamington Spa bölgesinde kurdugu kulüp ise tarihin ilk tenis kulübü olarak bilinir.
Kadın ve erkeğin aynı anda oynayabildiği nadir oyunlardan olduğu için Çim Tenisi kısa sürede popüler oldu. Sadece çim üzerinde degil her türlü yüzeyde ve kapalı alanlarda da oynandı. Bu yüzden 1970lere kadar oynandığı yüzey ne olursa olsun bu oyunun ismi Çim Tenisi olarak kaldı. 1970'lerde ülkeler çim kelimesini atarak kısaca tenis demeye başlasalar bile Uluslararası Tenis Federasyonu oyunun ismini 1977 yılına kadar değiştirmedi. İngiltere Tenis Federasyonu kendine hala Çim Tenis Birligi demektedir.
Orta çağlarda tenisin ilk versiyonlarından sayabileceğimiz bir oyun el ile oynanıyordu ve zamanla oyun taktikleri kuvvete dayandığında top eli incitmeye başladı. Oyuncular ellerini sarmaya başladılar, fakat bu da yeterince koruma sağlamayınca tahtadan yapılmış raketler kullanılmaya başlandı. Bu raketler acıyı hafiflettikleri gibi, toptan ele aktarılan titreşimi de bozdular ve elediler.
Bilinen ilk tenis kitabı,Trattato del Givoco della Palla di Messer (Top Oyunun Prensipleri Üzerine), Antonio Scaino da Salo tarafından 1555 yılında Venedik'te yazıldı. Aynı kişi bundan 13 yıl önce, 1970'lerde görülen raketlere benzer ilk telli raketi yapmıştı.
Binbaşı Wingfield'in promosyon aktivitelerinden sonra çim tenisi çiçek açmaya basladı. Fakat oyun kuralları ve sahası için belirli bir standart yoktu. İlk tenis turnuvasi 1877 yılında Wimbledon'da düzenlendi. Turnuva komitesi kuralların ihtiyaci karşılamadığına karar verdi ve dönemin kroket kulübünün üç üyesine (Messrs Julian Marshall,Henry Jones,C.G.Hethcote) kuralları belirleme ve düzenleme görevi verdi. Bu kişiler görevlerini o kadar iyi yaptılar ki, koydukları kurallar hala temel olarak kullanımdadır.

Türkiye’deki Gelişimi
20. yüzyılda Amerika ve Avusturalya’ya kadar yayılan tenis, yurdumuzda ilk olarak İngilizler tarafından oynandı. İngiliz diplomatları tarafından Tarabya’da düzenlenen karşılaşmanın çift erkekler kupasını K.WHittall-F.Whitenhouse kazandı.1910’larda Kadıköy Küçük Moda’daki tenis kortunda, yukarıdaki isimlere ek olarak Sleger, Simonde, Binns, Basil ve Weiss bir tenis kulübü kurdular. Bunu Osmanbey’de Ohanesyan, Abramoviç, Hotohinson ve Ananya’nın, Sıraseviller’de ise Jovarsky ile Majak’ın kurduğu klüpler izledi. İstanbul’daki bu kort faaliyetlerinin yanı sıra, İzmir’de de çalışmalar sürdürülüyordu. Giraud ve Charnot aileleri Bornova’da tenis oynayan öncüler oldular.
Türklerin tenis oynamaları 1915’de İstanbul’da başladı. Fenerbahçe kulübünde bir tenis şubesinin kurulmasıyla Galip Kulaksızoğlu, Zeki Rıza, İsmet Uluğ, Tevfik Taşçı, İbrahim Cimcöz, Mehmet Reşat Pekelman, Muhsin Yeğen ve Ekrem Rüştü cumhuriyet dönemine kadar ilk tenis oynayan kişiler oldular. Fenerbahçe ‘nin toprak kortundan parlayıp , uluslar arası alanlara çıkan Suat Subay, Şirinyan ve Sedat Erkoğlu, tenisimizin büyük isimleri olarak göze çarptı. Bayan tenisçiler arasında Vecihe Taşçı, Adriel Sadak, Mediha Baydar ve Hidayet Karacan başarı sağladı.Ankara’daki tenis çalışmalarıise Süreyya Genca ve arkadaşlarının 1929’da kurduğu Kavaklıdere Sporting Tenis Klubü ile ilerledi. Tenisçilerimiz ilk milli karşılaşmalarını 1930’da Yunanlılarla yaptılar. Suat Subay, Sedat Erkoğlu ve Şirinyan, Balkan şampiyonasında Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya karşısıanda galip geldiler.1940’larda Tenis Eskrim ve Dağcılık Klubü’nün çalışmalarını arttırması yeni bir dönemin başlamasına neden oldu.Kerim Bükey ve Vedat Abut gibi öncülerin çalışması ile Fehmi Kızıl, Beliğ Beler, Behbut Cevanşir, Suzan Gürel, Enis Talay, Mualla Grodetsy, Bahtiye Musulluoğlu ve ardından Nazmi Bari ortaya çıktı.
YÖNETİM: Türkiye Tenis Federasyonu 1923’te kuruldu. ITF,(Federation Internationale de Tennis) Uluslararası Tenis Federasyonu, dünya tenisini yöneten, klasmanları belirleyen en büyük kuruluşudur. Merkezi Londra’dır. Kuruluş yılı:1913, üye sayısı:125.
ASHE, Arthur 1943.Amerikalı tenisçi Wimbledon turnuvasını 1975 yılında kazandı.Bu turnuvayı tek erkeklerde kazanan ilk zenci tenisçi oldu.1975 yılında dünya tenis klasmanında bir numaraydı.1968 yılında Forest Hills,1970yılında da Avusturalya Açık Tenis Turnuvası.nı kazandı.
BECER, BORİS 1967 Wimbledon’ u en genç yaşta kazanan tenisçisi bu önemli turnuvay kazandıgında henüz 17 yaşındaydı biryıl sanra wimbledon şampiyonlugunda yine onun adı vardı 1989 yılında wimbledon ı üçünçü kez kazandı. 1989da amerika acık tenis turnuvasını, nın 1991 yılında Avustralya açık Tenis turnuvasın nın şampiyonu oldu
BORG, Björn 1956 profesyonel tenisin unutulmaz isimlerinden. Henüz 16 yaşında İsveç Yeni Zelanda Davis Kupası maçıyla uluslararası alana çıktı. 1976 –80 yılların arasında üst üste beş kez Wimbledon kazandı. 6 kez Rolant Garrosu kazandı. Amerika Açık Tenis Turnuvası'ndan da 1976 78 80 ve 81 yıllarında final oynadı hiç birini kazanamadı. 1983 yılında tenisi bıraktı.
CONNOLEY Maureen 1934 Amerikalı bayan tenisçi “Küçük Mo” olarak tanındı 1952, 53 ve 54 yıllarında wimbledon , 1953 ve 54 yıllarında da Roland Garrosta şampiyon oldu Forest Hills turnuvasını 1951, 52 ve 53 yıllarında üç kez kazandı. 1953 yılında Avustralya Açık Tenıs Turnuvasında şampiyon olarak Grand Slam yaptı .
CONNORS , JİMMY 1952 Amerikalı tenisçi 1974, 76, 78, 82 ve 83 yıllarında beş kez Amerika Açık Tenis Turnuvasını kazandı, iki kez final oynadı.1975, 77, 1974 ve 82 yıllarında Wimbledon'da şampiyon oldu.
COURT Margaret 1942 Avustralyalı bayan tenisçi . 1963 .65.ve 70 yıllarında Wimbledon ‘da 1962, 64, 69, 70, 73 yıllarında Rolad-Garros’ta şampiyon oldu. Avustralya Açık Tenis Turnuvası ‘nı 1966-73 yılları arasında yedisi üst üste olmak üzere 10 kez kazandı.
EDBERG, Stefan 1966 İsveçli tenisçi 1988 –90 yıllarında Wimbledon tek erkeklerde şampiyon oldu .1985 ve 1987 yıllarında Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nı kazandı 1984 ve 85 yıllarında Davis Kupası‘nda şampiyon olan takımda yer aldı .
BARİ, Nazmi
ERKOĞLU. Sedat 1908 –1975 spora Fenerbahçe genç takımında futbol oynayarak başladı. Daha sonra tenise geçti Dönemi en başarılı raketleri arasında sayıldı Şirinyan ile birlikte çift erkekler Balkan Şampiyonluğunu kazandı.




AYRINTILI BİLGİ

Tenisin Dünyada Kısa Tarihçesi

Tenisin ilk olarak nerede başladığı tam olarak bilinmemekle beraber, binlerce yıl önce eski Mısır, Yunan ve Perslilerde tenise benzer bir oyunun olduğundan söz edilmektedir. Fakat, 12. yüzyılda zengin İngiliz ve Fransız asilzadeleri betondan yapılma dört duvar içinde ve üstü bir fileyle kapalı sahalarda, Kort veya Kraliyet Tenisi adı verilen bir sporu yapmaya başlamışlardır. İlk zamanlarda tenis çıplak ellerle oynanmış, sonra eldivenler kullanılarak oynanmış ve en sonunda da, günümüzün raketlerini andıran araçlar kullanılmıştır.
1873 yılında İngiliz bir subay olan binbaşı Walter Clopton Wingfield ilk çim tenisini icat etmiştir. Oyunun patentini aldıktan sonra, İngiltere ve diğer ülkelere tenis fileleri ve toplarını satmaya başlamıştır. Bu tarihten sonra, tenis hızla yayılmaya ve popüler olmaya başlamış ve 1875 yılında, İngiltere'de Marlylebone Kriket Kulübü tarafından ilk tenis kuralları belirlenip yayımlanmıştır. Yine bir İngiliz subayı tarafından, Bermuda Adası'na tenis topları ve raketleri götürülmüş, Mary Ewing Outerbridge bu oyunu ilk kez burada görmüş ve tenis topları, file ve raketler satın alarak Staten Adası'nda bulunan evine, New York'a getirmiş. Böylece tenis sporu Amerika'da da tanınmaya ve yayılmaya başlamıştır.
1881 yılında Amerikan Çim Tenis Federasyonu kurulmuştur. Yine aynı yıl içinde ilk Amerikan Erkekler Şampiyonası Newport, Rhode Adası'nda düzenlenmiştir. Yine ilk Amerikan bayanlar şampiyonası ise, 1887 yılında Philadelphia' da düzenlenmiştir.
1913 yılında Uluslararası Çim Tenis federasyonu (ILTF) resmi olmadan kurulmuş ve 1923 yılında, tenis oyun kuralları ILTF tarafından belirlenmiş ve federasyon resmi statüsüne kavuşmuş. 1977 yılında ise, "Çim" ibaresi kaldırılarak, adı Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) olmuştur.
Tenis o tarihlerden günümüze kadar, bütün dünyaya yavaş yavaş yayılmış ve popüler bir spor dalı haline gelmiştir.

Tenisin Türkiye'de Kısa Tarihçesi

Bu sporun ne zaman ve kim vasıtası ile ülkemize girdiği tam olarak bilinmemekle birlikte, ülkemizde görev yapan Avrupalı elçilik görevlilerince ülkemize geldiği ve sonra ülkemizde rağbet görerek yayıldığı varsayılmaktadır. Tenis federasyonumuz, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1923 yılında kurulmuş ve ilk başkanlığını Server Bey yapmıştır. 1926 yılında ilk müsabaka organizasyonu gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu ilk şampiyonada teklerde Suat SUBAY, çiftlerde Suat SUBAY - Sedat EROĞLU ikilisi birinci olmuştur.
İlk kez uluslararası katıldığımız müsabaka ise Atina'daki Balkan Şampiyonasıdır. Bu müsabakalarda Sedat EROĞLU - Vahran ŞİRİNYAN çifti ülkemize ilk uluslararası birincilik derecesini getirmiştir. Nazmi BARİ 1951-1965 yılları arasında uzun bir süre tek erkeklerde birinciliği elinde tutmuş ve kırılması güç bir rekora imza atmıştır. Bu sayede dünya Türk tenisçileri ile tanışmıştır. Nazmi BARİ ülkemize bir çok uluslararası başarı kazandırmış nadir tenisçilerdendir. Türkiye ilk olarak takım müsabakalarının yapıldığı DAVİS kupasına ise, 1959 yılında katılmıştır.
Tenisin ülkemizdeki son durumuna bakıldığında, hem tesis hem de bu sporu amatör veya profesyonel seviyede yapanların istenilen düzeyde ve sayıda olmadığı görülmektedir.

Tenis Oyunu Temel Kuralları

Tenis; kadın, erkek, çocuk, yaşlı, özürlü herkese hitap edebilen, hem açık hem de kapalı alanlarda oynanabilen nadir spor dallarından biridir. Herkesin kendi fiziksel yapısı ve yetenekleri dahilinde oynayabileceği, hız, çeviklik, koordinasyon, dayanıklılık gerektiren ve kazandıran bir spor dalıdır. Tenis, tekler ve çiftler olarak gruplandırılır. Teklerde karşılıklı birer oyuncu, çiftlerde eşli karşılıklı ikişer oyuncu olmak şartı ile oynanır. Oyun sahası 23.77 m boyu, tekler için 8.23 m, çiftler için 10.97 m eninde dikdörtgen şeklinde; çim, beton, asfalt, halı, sentetik, antuka, toprak gibi zeminlerden oluşan bir alandır. Saha 91.4 cm yüksekliğinde ve 6.40 m uzunluğunda bir fileyle ortadan ikiye ayrılmıştır.Temel oyun kuralları hem erkekler hem de bayanlar için aynıdır.
Oyunun temel mantığı, topu raket kullanarak, çizgilerle sınırlanmış alan içine bir defa sekerek veya hiç yere değmeden rakip sahanın çizgilerle belirlenmiş alana rakibinin karşılayamayacağı şekilde atabilmektir. Servise kiminle başlanacağı para atışı veya raket çevirme yöntemiyle belirlenir. Oyun, ilk servis atma hakkını kazanan oyuncunun, kendi yarı sahası dip çizgisi (baseline) arkasının sağından, rakip sahanın çaprazındaki sağ servis alanına servis atması ile başlar. Servis karşılayan topun yere bir kez çarpıp sektikten sonra karşı alana topu vurabilir. Başarısız servis atışlarına "hata" (Fault) denir. Her puan için iki servis atma hakkı vardır. Servis atışı fileye çarpıp, servis sahası içine düşmüşse buna "let" denir. Fakat bu hata (fault) değildir; servis tekrar edilir. Servisin let durumunda bir sınırlama yoktur. İkinci servis atışında da hata yapılırsa, ikinci hata (Double Fault) olur ve sayıyı rakip oyuncu alır. Servis atışı sırasında topa vurana kadar, oyun alanı çizgileri ihlal edilirse, buna ayak hatası (Foot Fault) denir. Ayak hatası yapıldığında, bu bir hata olarak kabul edilir ve ikinci servis hakkı kullanılmak zorunda kalınır. Hatanın tekrarı durumunda sayı rakip oyuncunun olur. Ayrıca;

 

  • Topu filenin üzerinde rakip sahaya atamazsanız
  • Topu rakip sahanın sınırları dışına vurursanız
  • Topa yerde bir defa sektikten sonra vuramazsanız
  • Top raketinize birden fazla değerse, puan kaybedersiniz.

Sayı alındıktan sonra, servis atan bu sefer kendi sahasının dip çizgisi arkasının solundan, yine rakip sahanın çaprazındaki sol servis alanına servis atar, bu sayı kazanıldıkça bir sağdan bir soldan oyun bitene kadar devam eder. Sonraki oyunda, servis atma hakkı diğer oyuncuya geçer. Toplamları tek sayı olan oyunlarda saha değişimi yapılır. Servis karşılama dışında, top yerde sekmeden de vurularak karşı alana atılabilir. Topun oyun çizgileri üzerine çarpması durumunda oyun devam eder. Topun çizgilerle sınırlanan alanın dışına atılmasına ise "out" denir.
Bir set 6 oyundan oluşur. Teniste, özel turnuvalar hariç, erkekler beş set, bayanlar 3 set oynar. Bir oyunda puanlar; Love (0) -15 - 30 - 40 ve Oyun şeklindedir. İlk sayıyı alan 15, ikinci sayıyı alan 30, üçüncü sayıyı alan 40 olarak sayılır. 40-40 (Deuce) durumunda, oyun berabere olur ve bundan sonraki ilk sayıyı alan avantaj (Advantage) kazanır. Bu durumda oyun, oyunculardan biri diğerine iki puan üstünlük kurana kadar devam eder.
Çiftlerde de puanlama, oyun ve set kuralları aynıdır. Servis atma sırası, servisi atma hakkı kazanan çiftlerin aralarında anlaşması ile belli olur. İlk oyun bittikten sonra, servis rakip çifte geçer. Üçüncü oyunda, servisi ilk kullanan çifte sıra geldiğinde, servis atmayan oyuncu servis kullanır ve bu dönüşümlü olarak servis sırası bu şekilde devam eder.
Çiftlerde servis karşılama sırası, her setin başında kararlaştırılır. Eşler her oyun esnasında dönüşümlü olarak servisi karşılar.
Tie-Break Kuralı: Oyunlarda 6-6 lık bir durum olduğunda, setin galibini belirleyecek bir oyun oynanır ve buna "Tie-Break" uygulaması denir. Tie-Break oyununda sayılar 1-2-3-4-5-6-7 olarak sayılır. İlk 7 sayısına ulaşan veya iki sayı üstünlüğü alan oyunu alır. Aksi halde iki sayı farka kadar oyun devam eder. Set 7/6 (7/5) olarak kaydedilir. Bunun anlamı, set 7/6 ve son oyun tie-breakte 7/5 kazanıldı demektir. Tie-Break oyununda normal servis sırası gelen oyuncu sağdan bir servis atar. Sayıdan sonra servis sırası karşıdaki oyuncuya geçer. Karşıdaki oyuncu da soldan ve sağdan olmak üzere iki servis atar ve servis sırası gelen, ikişer servis kullanmak kaydıyla oyun sonuna kadar devam eder. Toplamı 6 olan sayıda saha değişimi yapılır. Tie-Break kuralı hem teklerde hem de çiftlerde aynıdır.

 
  Bugün 45 ziyaretçi (111 klik) kişi burdaydı!  
 

Sitetistik
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol